2022-08-25 10:01:09
ABDURRAHMAN İBN-İ AVF
Abdurrahman ibn-i Avf (r.a), Aşere-i Mübeşere’den, Cennet ile müj-delenen on kişiden biridir. Takriben Fil Vak’ası’ndan on yıl kadar sonra Miladi 580. yılda Mekke-i Mükerreme’de dünyaya gelmiş olup Resûlullâh (s.a.v)’den yaklaşık dokuz yaş daha küçüktür. Babası: Avf bin Abdi Avf, bin Hâris. Annesi: Meşhur Şifâ Hatun, Şifa bint-i Avf bin Abdi Avf bin Hâris’tir. Şifa Hatûn Resûlullâh (s.a.v)’in dünyaya gelişi gecesinde Annesi Amine Hatun’a, ebelik görevi yapmıştır. Dolayısiyle Resûlullâh (s.a.v)’ın ebesidir. Annesi Şifa Hatun ile Babası Avf bin Abdi Avf, neseb olarak amca oğlu amca kızı olurlardı.
Kâbile soyu şöyledir: Abdurrahman ibn-i Avf bin Abdi Avf bin Hâris bin Zühre bin Kilâb bin Mürre bin Kâ’b bin Lüey bin Ğalib bin Fihr bin Nadr bin Kinâne’dir. Soyu:Kilâb bin Mürre’de, Resûlullâh’ın temiz soyu ile birleşir. Abdurrahman İbn-i Avf (r.a)’ın İslâm’dan önceki adı, Abdi Amr, Abdü’l-Kâbe, veya Abdülillah iken İslâm dini ile şereflendikten sonra Resûlullâh (s.a.v), adını Abdurrahman olarak değiştirmiştir. Abdurrahman İbn-i Avf İslâm’dan önce dahi içki içmemiştir.
Abdurrahman İbn-i Avf (r.a), Câhiliye devrinde veya İslâm devrinde çeşitli zaman ve şartlarda, özellikle İslâm döneminde Şer’i kuralları çiğ-nememek şartıyla on altı defa evlenmiştir. Hanımlarından isimleri bize ulaşanlar şunlardır:
1-Ümmü Külsüm bint-i Utbe, bin Rebia, 2-Tümâdır bint-i el-Asbağ, (daha sonra bu kadını boşamıştır) 3-Ümmü Külsüm bint-i Ukbe, bin Ebû Muayt, 4-Bint-i Şeybe bin Rebia, 5-Sehle bint-i Asım, bin Ady, el-Ensâri, 5-Ğizal bint-i Kisra, 6-Cümeyne bint-i Abdüluzza (Zübeyr bin Avvam’ın anne bir bacısı) 7-Zeyneb bint-i Sabbah, 8-Badiye bint-i Ğaylan, 9-Ümmü Hureyş Mecd bint-i Yezid. 10-Becrine bint-i Hâni, 11-Sehle bint-i Süheyl, 12-Ümmü Hâkim bint-i Karz bin Hâlid, 13-Esmâ bint-i Seleme,14-Ümmü Harit bin Ebi’l-Haşhaş, 15-Bint-i Enes bin Rafi’, 16-Sümeyye bint-i Behz.
Abdurrahman bin Avf (r.a), isimleri bize ulaşan bu onaltı hanımların hepsi ile evlilik yapmış, kimisi ile kısa bir müddet sonra boşanmış, kimisi ise erken vefat etmiş, kimisinden çocuğu olmuş, kimisinden ise çocuğu olmamamıştır. Kendisi vefat ederken sadece dört hanımı nikâhı altında bulunuyordu. Bu, evliliklerinden yirmi bir erkek, yedi kız çocuğu olmak üzere yirmisekiz tane çocuğu dünyaya gelmiştir.
Oğulları:
1-Ebû Seleme, 2-Muhammed, 3-Salim el-Ekber, 4-İbrahim, 5-Abdur-rahman, 6-İsmail 7-Urve, 8-Ebû Bekr, 9-Abdullah el-Kübra 10-Kâsım, 11-Mus’ab 12-Sehl, 13-Süheyl 14-Osman 15-Ma’n 16-Zeyd 17- Humeyd 18-Yahya 19-Bilal, 20-Ömer, 21-Abdullah es-Suğra dır.
Kızları:
1-Ümmü’l-Kâsım 2-Cüveyriye 3-Hamide 4-Emetürrahman el-Kübra 5-Emetürrahman es-Suğra 6-Âmine 7-Meryem.
Kızları arasında ismi bilinen en meşhuru Ümmü’l-Kâsım’dir. O da, câhiliye devrinde doğmuşdur. Oğulları arasında en meşhur olanı ise: Tümâdır bint-i el-Esbağ el-Kelbi’den Resûlullâh’ın sağlığında doğan, Ebû Seleme Abdullah el-Asğar dır. Bu oğlu büyük bir fıkıh alimi idi.
Fiziki durumunu ise; Onu, görenler şöyle anlatırlar:
Uzun boylu, hafif kanburca, güzel yüzlü, ince derili, kırmızıya çalar beyaz tenli, büyük gözlü, uzun kirpikli, uzun burunlu, uzun boyunlu, büyük avuçlu, kalın parmaklı, Başının saçları uzadığı zaman, kulakları-nın yumuşağını aşar, omuzlarına dökülürdü. Saç ve sakalının aklığını boyayıb da değiştirmezdi. Başına siyah sarık sarardı. Bedir veya Uhud Savaşı’nda aldığı bir yaradan dolayı da. Ayağı hafifçe topallardı.
2.3K views07:01