Get Mystery Box with random crypto!

Risâle-i Nûr İzah ve Notlar

Telgraf kanalının logosu bediuzzaman — Risâle-i Nûr İzah ve Notlar R
Telgraf kanalının logosu bediuzzaman — Risâle-i Nûr İzah ve Notlar
Kanal adresi: @bediuzzaman
Kategoriler: Din
Dilim: Türk
aboneler: 6.48K
Kanaldan açıklama

Risâle-i Nûr üzerine yapılan izah çalışmaları paylaşılmaktadır.
Takip ederek istifade edebilirsiniz.
Tavsiye Risâle-i Nûr Kanalları
@meclisikuran
@saidnursi
@risaleinur_imtihan
İletişim: bediuzzaman@protonmail.com

Ratings & Reviews

4.00

3 reviews

Reviews can be left only by registered users. All reviews are moderated by admins.

5 stars

1

4 stars

1

3 stars

1

2 stars

0

1 stars

0


En son Mesajlar 3

2022-07-10 13:49:50 ‏" عيد مبــــــــــــــــــــارك "


تقبل الله منا ومنكم صالح الأعمال وكل عام وأنتم بخير

@bediuzzaman Kanalı olarak kurban Bayramınızı tebrik eder, sizin ve sevdikleriniz hakkında hayırlar getirmesini temenni ederiz.

Rabbim bu bayramı, uhuvvet ve muhabbetimizin pekişmesine, âlem-i İslâm'ın kalbî ve fikrî ittihadına ve insanlık âleminin intibahına vesile kılsın. Âmin
Telegram @bediuzzaman
516 viewsedited  10:49
Aç / Yorum Yap
2022-07-07 22:37:18 Risale-i Nur’un Masadakı Olduğu Ayet Hangisidir ?




www.youtube.com/c/meclisikuran
@meclisikuran
329 views19:37
Aç / Yorum Yap
2022-07-05 19:36:39 Güneş, Ay ve yıldızlar, nûrunu Cennet’ten alır; harâretini de Cehennem’den alır. Kıyâmet koptuktan sonra, izn-i İlâhî ile nûrları tekrâr Cennet’e; harâretleri ise Cehennem’e gider. Demek,bütün mevcûdât ve bütün mahlûkát, ebedî bir áleme doğru sevk edilmektedir. Dâr-ı âhirete sel gibi akıp gitmektedir. Orada hesâb ve kitâbdan sonra Cennet ve Cehennem denilen iki azím havuzda karâr kılacaktır. Böylece şu álem tasfiye edilmiş olacak; sırr-ı imtihânın netîceleri tamâmıyla tezáhür ve tebârüz edecek, dâr-ı âhiret zuhûr edecektir.

İşte ey insân! Eğer ákıl isen, böyle bir günde rezîl ve rüsvâ olmamak için, kemâl-i ciddiyyet ve ihlâsla Hálık’ını râzı etmeye çalış; amel-i sálih ile O’nun afvını şiddetle taleb et; îmân, Kur’ân ve istikámet üzere sebât et ve’s-selâm!

Kaynak: İkinci Şua’ın Şerhi
950 views16:36
Aç / Yorum Yap
2022-07-02 19:13:30 Karınca, sinek ve kâinâttaki herbir mevcûd, Elláh’a intisâbını bilir. O intisâb, tam inkişâf ettiği zamân o mensûbiyyet kuvvetiyle bir karınca Fir‘avn’ı, bir sinek Nemrûd’u mağlûb eder. Kezâ, Resûl-i Ekrem (asm), nübüvvet da‘vâsıyla bir Zât-ı Zü’l-Celâl’e intisâb ederek, tek başına meydâna çıktı. O intisâb sırrıyle, bütün dünyâ, hattâ kavim ve kabîlesi, hattâ amcası ona düşmân olduğu hâlde netîcede mağlûb oldular.

Müslümânlar, kısa bir süre zarfında o zamânın büyük devlet ve imparatorluklarını izn-i İlâhî ile yıkarak, büyük fetihleri tahakkuk ettirdiler. İslâmiyyet de bütün bâtıl ve muharref edyâna galebe etti.

Bunun sırrı ise, sırr-ı îmândır. O sırdandır ki; Resûl-i Ekrem (asm) ne feleğe, ne esbâba, ne de unsurlara zerre kadar bir te’sîr verdi. Belki bütün bunların dizgini elinde olan Zât-ı Zü’l-Celâl’e mensûbiyyetini hakkıyla bildi. Bütün bu muvaffakıyyetlerin de Elláh’a intisâbından dolayı olduğuna i‘tikád etti. İşte o mensûbiyyet sırrıyla, Resûl-i Ekrem (asm) bütün dünyâyı mağlûb ettiği gibi; bir karınca, mensûbiyyet sırrıyla dağ mesâbesinde olan Fir‘avn ve ecdâdının iki bin senelik emekleriyle binâ edilen sarâyını yıkar. O sarâylar, üç bin seneden beri yıkıldığı hâlde, bakıyye-i âsârı hâlen dağ gibi duruyor.

Kaynak: İkinci Şua’ın Şerhi
1.6K views16:13
Aç / Yorum Yap
2022-06-30 19:20:10
Felsefenin Medeniyeti Dünyaya Saadet Getirebildi Mi!
www.youtube.com/c/meclisikuran
@meclisikuran
1.8K viewsedited  16:20
Aç / Yorum Yap
2022-06-27 19:51:38 Kezâ, bu insân birden kendine bakar, görür ki; binlerce arzû ve istekleri var; fakat hîç bir arzû ve talebi yerine gelmiyor, kâinâtta hîç bir şey onun isteğini yerine getiremiyor.
Kezâ, bu insânın binlerce derd ve elemi var, fakat hîç birisinin ilâcı bulunmuyor. Sağ-sol, ön-arka, alt-üst şeklinde ta‘rîf edilen cihât-ı sitteye nazar eder, fakat yine bir çâre bulamaz. Böylece zevâl ve firâk darbesini yiyen ve kimsesizlikten dolayı hîç bir arzûsuna tam tamına kavuşamayan bu insân, binlerce derd, elem ve sıkıntı ile berâber hayâtiyyetini devâm ettirir. Şâyet dünyâya áid bütün arzû ve istekleri verilse de -fânîolduğundan-yine onu hakíkí ma‘nâda tatmîn etmeyecektir. Bununla berâber, bu insânın önünde ebedî bir yolculuğu var. O da diğer mahlûkát gibi bu yolda cebren sevkedilecektir. Zîrâ, beşer yolculuğu kesilmiyor, sür‘at peydâ ediyor. Bu zevâl ve firâk darbesini yiyen ve dalâletin müdhiş elemini hiss eden ve buna çâre bulamayan insân, bu tefekkür netîcesinde birden uyanır. Ancak îmân ve hidâyet ni‘metiyle bu elemden kurtulabileceğini derk eder; îmân ve İslâm dâiresine girer.

Kaynak: İkinci Şua’ın Şerhi
2.3K views16:51
Aç / Yorum Yap
2022-06-25 20:23:33 İnsân, ma‘nevî bir lütuf olan bu hidâyet fiilini Hâdî isminin tecellîsine vermeyip hakíkí ma‘nâda bir peygambere veyâ bir mürşide veyâhúd bir álime verse, bu durumda büyük bir şirke girer ve o şirk sebebiyle Hâdî ismindeki ma‘nevî güzellik kaybolur gider. Netîcede o insân, müşrik olarak Elláh’ın huzúruna gider.

Şâyet lütf-i İlâhî olan hidâyet fiili, Hâdî ismine verilse, bu durumda bütün peygamberân-i izám ve etba‘larını bu ismin tecellîsiyle hidâyete erdirip bu dünyâda Cennet gibi ma‘nevî bir hayâtı onlara bahş eden; hidâyetten nasíbini almayan kâfirleri dünyâda zelîl, îmânla müşerref olan mü’minleri de azîz eden; âhirette ise ehl-i îmânı haşir meydânındaki rezîllik ve rüsvâlıktan kurtarıp Sırât’tan selâmetle geçiren ve mahall-i saádet olan Cennet’e götüren bir Zât’ın vücûb-i vücûd ve vahdetini kabûl etmekle mezkûr güzellikleri kalb ve rûhunda hiss eder, dalâletin ıztırâb ve keşmekeşliğinden halâs olur.

Kaynak: İkinci Şuâ’ın Şerhi
2.2K views17:23
Aç / Yorum Yap
2022-06-23 20:53:18
Gününüz Medeniyeti Bir Virüstür!
297 views17:53
Aç / Yorum Yap
2022-06-22 21:26:16 Dünyada helal olan şeyler asıldır; haram kılınan şeyler ise tebeîdir. Zira helal dairesi, geniştir. Keza taharet asıldır, necaset tebeîdir; iman asıldır; küfür tebeîdir. Bu kâinatttaki rızıkların ve güzelliklerin hepsi mü’minler için yaratılmıştır. Kâfir ise dolayısıyla istifade eder. Bir mü’min sayesinde âlem yaşıyor. Demek, mü’minin imanı, -velev bir kişi olsun- âlemin ayakta kalmasına, devam ve bekâsına sebebiyet verir. Îmanî ve Kur’anî bir ders sayesinde bütün âlem harâbiyetten kurtulur. Mesela; Risale-i Nûr’un birinci talebesi olan Hacı Hulusî Bey merhumun, Kars’ta görev yaparken hazırlayıp okuttuğu hutbeler sayesinde Cenab-ı Hak, Rusya tarafından gelen küfrün istilasını durdurmuştur.

Peki, bütün kâinatı hacatımız için bizim etrafımızda çeviren ve mevcudat-ı alemi bize musahhar eden yegâne âmil nedir? Elbette rahmet-i İlahiyedir. Rahmet-i İlahiyenin refîk olması ise, acz ve fakrımıza binaendir. Demek, acz u fakr bizimdir; lütf u ihsan O’nundur. İşte Besmele-i Şerîfe’nin “rahmet” noktasındaki manası budur.

Ellah (cc), bütün kâinata, idare cihetiyle ulûhiyet sıfatıyla tecellî ediyor; rızık cihetiyle de rahmet sıfatıyla tecellî ediyor. Demek, şu kâinatı şenlendiren ana temel rahmettir. Merkezî nokta ise insandır. Demek kâinat, rahmet için yaratılmış ve rahmeti netice veriyor.

Kaynak: On Dördüncü Lem’a’nın İkinci Makamı’nın Şerhi
310 views18:26
Aç / Yorum Yap
2022-06-21 16:51:09 Evet, küfür, cüz’î bir hatá değil; küllî bir cinâyettir. Nasıl ki, îmân, bir intisâbdır. Bütün mevcûdâtı, Sáni-ı Zü’l-Celâl’ine nisbet eder. Bütün kâinâtı bir tek elde görür ve o ele teslîm eder. Küfür ise, o nisbeti kat’ eder. Bütün mevcûdâtı sáhibsiz, başıboş, abes, ma’nâsız, gáyesiz bir derekeye sukût ettirir. Mevcûdat-ı álemin her biri, birer elmas iken, birer sönük şişe mesâbesine indirir. Müellif (ra), “Sözler” adlı eserinde şöyle buyuruyor:

“Evet, ey insân! Sende iki cihet var:
“Birisi, îcâd ve vücûd ve hayır ve müsbet ve fiil cihetidir.

“Diğeri; tahrîb, adem, şer, nefy, infiál cihetidir.

“Birinci cihet i’tibârîyle; arıdan, serçeden aşağı, sinekten, örümcekten daha zaífsin. İkinci cihet i’tibârîyle; dağ, yer, göklerden geçersin. Onların çekindiği ve izhâr-ı acz ettikleri bir yükü kaldırırsın. Onlardan daha geniş, daha büyük bir dâire alırsın. Çünkü, sen iyilik ve îcâd ettiğin vakit, yalnız vüs’atin nisbetinde, elin ulaşacak derecede, kuvvetin yetişecek mertebede iyilik ve îcâd edebilirsin. Eğer fenâlık ve tahrîb etsen, o vakit fenâlığın tecâvüz ve tahrîbin intişâr eder:

“Meselâ: Küfür, bir fenâlıktır, bir tahrîbdir, bir adem-i tasdîktir. Fakat, o tek seyyie; bütün kâinâtın tahkírini ve bütün esmâ-i İlâhiyyenin tezyîfini, bütün insâniyyetin terzîlini tazammun eder. Çünkü, şu mevcûdâtın álî bir makámı, ehemmiyyetli bir vazífesi vardır. Zîrâ, onlar, mektûbât-ı Rabbâniyye ve merâyâ-yı Sübhâniyye ve me’mûrîn-i İlâhiyyedirler. Küfür ise; onları âyînedârlık ve vazífedârlık ve ma’nidârlık makámından düşürüp, abesiyyet ve tesádüfün oyuncağı derekesine ve zevâl ve firâkın tahrîbiyle çabuk bozulup değişen mevadd-ı fâniyyeye ve ehemmiyyetsizlik, kıymetsizlik, hîçlik mertebesine indirdiği gibi; bütün kâinâtta ve mevcûdâtın âyînelerinde nakışları ve cilveleri ve cemâlleri görünen esmâ-i İlâhiyyeyi inkâr ile tezyîf eder. “Ve insânlık denilen, bütün esmâ-i kudsiyye-i İlâhiyyenin cilvelerini güzelce i’lân eden bir kasíde-i manzúme-i hikmet ve bir şecere-i bâkıyyenin cihâzâtını câmi’ çekirdek-misâl bir mu’cize-i kudret-i bâhire ve emânet-i kübrâyı uhdesine almakla yer, gök, dağa tefevvuk eden ve melâikeye karşı rüchâniyyet kazanan bir sáhib-i mertebe-i hılâfet-i Arzıyyeyi; en zelîl bir hayvân-ı fânî-i zâilden daha zelîl, daha zaíf, daha áciz, daha fakír bir derekeye atar. Ve ma’nâsız, karmakarışık, çabuk bozulur bir ádî levha derekesine indirir.

Kaynak: Kader Risalesinin Şerhi
440 views13:51
Aç / Yorum Yap